ROMA


Tarihteki  ilk cumhuriyet yönetimi .
Tiber ve Aniane Nehirleri arasında yer alan ve yedi tepe üzerine kurulmuş olan Roma sırasıyla Eski Roma, Roma Krallığı, Roma Cumhuriyeti, Papalık Yönetimi, İtalya Krallığı ve İtalya Cumhuriyeti'ne başkent ya da merkez olmuştur. 
Katoliklerin ruhani lideri Papa'nın yaşadığı Vatikan, Roma'nın sınırları içerisinde yer alır.Vatikan'daki Piazza San Pietro Meydanı'nda bulunan San Pietro Kilisesi Papa'nın milyonlarca insanı kutsadığı yerdir.
Roma Devleti farklı dinler ve milletlerle karşılaşmıştır.ihtiyaçlara göre düzenlediği kanunlarıyla farklı dinleri bir arada yaşatmaya çalışmıştır.Yüzölçümü, etnik ve dinî çeşitliliği arttıkça eyalet ve bağlı devletlerde sorunlar yaşanabilmiştir.
Çok  tanrılı inanca sahip olan Roma,Yahudilerin dinî, sosyal ve siyasî yapılanmalarının çok tanrılı inanca sahip olanlara göre farklı olduğunu anlamıştır.Tamamıyla Yahudilerin yararına olacak biçimde özel kanunlar ve düzenlemeler çıkarmışlardır.
Antik Roma;Piazza Venezia'dan Colosseum'a kadar uzanan Via dei fori imperiali (İmparatorluk Yolu)’nun sağındaki Kapitol Tepesi , Roma Forumu ve Palatine Tepesi ile yolun solundaki Traianus ve Augustus forumlarından oluşuyor.
Harç teknolojisi  Anadolu’dan Roma’ya geçmiştir.Harç teknolojisi:Ufak taşlarla yüksek yapılar yapılır.Böylece ağırlık sorunu olmazdı. Mimari yapı olarak Kemer,Tonoz ve Kubbe kullanılırdı.O dönemde kullanılan kubbe,günümüzdeki kubbe gelişimi için önemli.

Kemer:Yarım daire veya yay şeklinde ve merkezi bir kilit taşı ile bağlanmış,iki ayak üzerinde yükselen ve  duvarın üst ağırlığını bu ayaklara yükleyerek istenilen mesafede açıklar oluşturmayı sağlayan mimari ögedir.
Tonoz: Bir dizi kemerin aynı sırada ard arda dizilmesi veya birbirine bağlanması ile elde edilen kapalı koridor şekilli yapı.
Bu sayede üst yapıyı taşımak için sağlam fakat hafif alt yapılar sağlanması mümkün.




tonoz


KOLEZYUM   (Flavian Amphitheatre )(İng: Colosseum, İta: Colosseo)

Taş ve demirden inşa edilen Kolezyum, dünyadaki en büyük amfi tiyatrodur ve Roma mimari ve mühendisliğinin en önemli eseri olarak kabul edilir.
MS 72 yılında İmparator Vespasian tarafından yapılma emri verilen Roma’da bulunan amfi tiyatrodur.Oğlu Titus tarafından 80 yılında tamamlanmıştır.
Geçmiş dönemlerde imparatorların halkı eğlendirmek için düzenlenmesini emrettikleri gladyatör dövüşlerinin gerçekleştiği yer olan Kolezyum, bir arenadır.Bunlardan başka pek çok halk gösterileri,taklit deniz savaşları,hayvan avcılığı,infazlar,meşhur savaşların yeniden yasallaştırılması,klasik mitolojiye dayanan dramalar olurdu.
Kolezyum daha sonra çeşitli maksatlarda kullanıldı.Barınma,iş dükkanları,dini kışlalar,taş ocağı,hristiyan türbesi olarak kullanıldı.Asıl adı Arena iken sonraları girişteki etkileyici heykelin adını almıştır.
7 Temmuz 2007′de Dünyanın Yedi Harikasından birisi olarak seçildi.
55.000 izleyici kapasiteli Kolezyum’da 4 kademe bulunmaktadır.Tiyatro amacı ile kullanıldığı zamanlarda bu izleyiciler yerlerine sınıf farklarına göre oturtuluyorlardı. En alt katta, gösterilere en yakın konumda dönemin imparatorları ve yöneticileri bulunurmuş. 2.kat tüccarlar ve aristokratlara aitken 3.katta ise halkın bulunduğu kısımmış. Kolezyum’un en yüksek bölümü olan 4.kısımda ise köleler yer alırmış. Bu tepe noktasına 138 adet basamak ile ulaşılırmış. Ayrıca Kolezyum’da her kapıda ve oturma alanın günümüz stadyumlarında olduğu gibi numaralar bulunuyormuş. Kolezyum’daki bazı kapı üstlerinde halen görebileceğiniz bu numaralar ile izleyiciler yerlerine daha hızlı bir şekilde ulaşılabiliyor.Yazın seyirciler için Kolezyum’un  üstü çeşitli örtülerle kapatılmış.
Orta Çağ’ın başlarında kullanımı durdurulan yapı, günümüze bir kısmı zarar görmüş olarak ulaşmıştır. Depremlerin ve taş çalanların bu zarara neden olduğu düşünülmektedir.
188 metre uzunluğu, 156 metre genişliği ile devasa bir yapıdır.
Bir günde birkaç farklı mücadelenin sergilendiği Kolezyum’da kan olan toprak ara ara yenisi ile örtülürdü. Bu organizasyon Hristiyanlığa kadar devam etmiş fakat insan ölümleri nedeniyle sonlandırılmıştır.
Roma Katolik Kilisesi ile yakın bağlantıları vardır. Papa, Paskalya öncesi Cuma günü Parapa Amfitiyatroda fener alayı düzenler.Kutsal Cuma (İsa’nın çarmıha gerildiği gün) için meşaleyi Kolezyum etrafındaki alanda ateşler.

ARCH OF CONSTANTİNE (İtalyanca:arco di Costantino)


Roma Forumunda değil Kolezyumun hemen yanında.Bu iyi korunmuş yapı, 4. yüzyılda dikilmiştir. 
Dikilmesindeki amaç ilk Hıristiyan İmparator Konstantin tarafından kazandığı bir savaşın anısına dikilmiş.Constantinus'un hıristiyanlığı serbest bırakmasına neden olan işte bu savaş:Milvio Köprüsü Savaşı .
Romalılar döneminde zafer kutlamaları için inşa edilen en büyük taktır.
Kolezyum ve Palatine Tepesi arasında bulunan tak,Roma’da ayakta kalmış en son taktır.
25 metre yüksekliğe sahiptir. Bu yükseklikte hala barbar mahkumların tasvirleri görülebilir.



ROMA FORUMU (İng: Roman Forum, İta: Foro Romano) 

Antik Roma’da şehir merkezidir. MÖ 5. yüzyıldan MS 5. yüzyıla kadar en önemli anıtlar buraya inşa edilmiştir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında yiyeceklerin satıldığı, Senatonun ve bazı tapınakların bulunduğu bir karışık alandı.Daha sonra Roma'nın daha düzenli bir alana ihtiyacı olduğuna karar verildi ve yiyecek pazarları yerini iş merkezlerine ve mahkemelere bıraktı.o günlerde ticaret, iş,ibadet ve adaletin yer aldığı bir yerdi. dini aktiviteler de yapılıyordu. Mimar Vitruvius tarafından inşa edilen forum çok uzun yıllar en önemli toplum olayları için kullanılmıştır. Zamanla Roma İmparatorluğu’nun güzel anıtlar ve mimari eserleri ile doldurulduğu bir yer olmuştur.
Palatine ve Capitoline Tepeleri arasında bulunur. Bugün Roma Forumu,Mussolini tarafından inşa edilen ve arkeolojik alanı ikiye ayıran Via dei Fori Imperiali adı verilen bir yolla ayrılır. Roma Forumu’nun sahip olduğu bütün alan içerisindeki tapınaklar, binalar ve anıtlar ile dünyadaki en büyük arkeolojik alanlardan biridir.
Dikdörtgen şeklindeki Roma Forumu, Roma şehir merkezinde etrafında eski idari binaların kalıntılarının bulunduğu bir yerdir. uzun bir süre Roma toplum hayatının merkezi olmuştur. Antik Roma sakinleri buraları “Forum Magnum” ya da sadece “Forum” olarak adlandırmaktaydı.

ROMA FORUMUNDA YER ALAN ÖNEMLİ YAPILAR

TAK(KEMER):Eski Roma Cumhuriyeti döneminde komutanları şereflendirmek için kemer/taklar yapıldığı belgelenmiştir; 
3 büyük zafer takı var . Bunlardan ilki Septimius Severus Takı .İkincisi Titus Takı ve Üçüncüsü ise Constantinus Takı .

SEPTİMUS SEVERUS TAKI(KEMERİ):İmparator Severus'un tahta çıkışının 10. Yıldönümünde(MS 203) dikilmiş.Üzerindeki rölyeflerde imparatorun İran , Irak ve Arabistan'daki zaferleri anlatılıyormuş.
Septimius Severus Kemeri, Roma Forumu'nun kuzeydoğusunda yer alan ve beyaz mermerden yapılmış, İmparator Septimius Severus ve oğulları Caracalla ile Geta’nın Partlara karşı kazanmış oldukları zaferi simgeleyen kemer.
Septimius Severus'un ölümünün ardından oğulları ayrı yönetimler kurmuşlar ve Geta, Caracalla tarafından suikaste kurban gitmiştir. Bunun ardından, Geta'nın tüm resimleri yakılmış ve resmi binalar bu imparatorun anılarından arındırılmıştır.
Özellikleri:
Kemer, Forum'un tarihi zeminine traverten bir tabanla bağlanmaktadır.Güney payandadaki(Düşey bir taşıyıcıyı, binayı ya da tekneyi gerek dengede tutabilmek gerek devrilmesini, çökmesini ya da kaymasını engellemek amacıyla kullanılan ahşap ya da betondan göğüsleyici dayanak)merdiven, anıtın tepesine doğru yol alır. Burası, eskiden İmparator ve iki oğluna askerlerin eşlik ettiği bir büstün bulunduğu bölüm olarak bilinmektedir.
Tarihi
Kemer,Capitol Tepesi'nin eteklerinde uzanmaktadır. 4. yüzyılda meydana gelen bir toprak kayması Forum'un zeminini öylesine yükseltmiştir ki kemerin kıyısına ilk kez bir yol yapılmak zorunda kalınmıştır. Çevre tepelerden kopup gelen aşırı miktarda toz ve çamurun etkisiyle kemer, toprağa gömülmüştür. Orta Çağ tekerlekli taşıtlarının ve insan trafiğinin sütun tabanlarına vermiş olduğu zarar bugün de görülebilmektedir. Forum'un kemer üzerinde biriktirdiği tortu öylesine derindir ki Canaletto  kemerin resmini çizerken kemerin yalnızca tepe bölümü görülebiliyordu. Kemerin bugüne dek görece az hasarla gelebilmiş olmasının temel nedeni, yapının kilise mimarisinden izler taşımasına bağlanmıştır. Öyle ki; farklı yerlerdeki kiliseler yeniden yapılmak üzere yıkılırlarken kemer, dinsel bir yapı olarak görülmüş ve yıkımına izin verilmemiştir.

TİTUS TAKI
İmparator Domitianus tarafından babası Vespasianus ve kardeşi Titus'un Kudüs'ü alması şerefine, MS 81de dikilmiş.







Arch of Titus'tan sonra sağda Santa Francesca Romana oluyor. Bu çan kulesi Roma tarzında bir çan kulesi.




Santa Francesca Romana Çan Kulesi






MAXENTIUS VE KONSTANTİN BAZİLİKASI
Marcus Aurelius Valerius Maxentius tahta çıkmış Batı Roma İmparatoru.
Maxentius tarafından başlanmış , Constantinus tarafından bitirilmiş . Zamanında mahkeme salonları ve iş merkezi olarak kulanılmış . Günümüze sadece birkaç tonoz kalmış .
Antik çağın en görkemli binalarından birisi olan yapı, düşmanı Constantinus tarafından tamamlanmıştır. adliye iş bağlama yeri olarak kullanılıyordu. 
 2006 yılı aralık ayında, İtalyan arkeologlar, Palantine Tepesi yakınlarındaki bir tapınak altından yapılan kazılarda, içerisinde birkaç eşya bulunan ve imparatorluk göstergesi olarak tanımlanan muhtemelen Maxentius'a ait ahşap bir kutu açığa çıkarılmıştır. Bu kutudaki eşyalar 3 tam mızrak, standartlara esas oluşturabilecek 4 kargı , üç bardak ve  (kadıköy taşı) bir küre ipek bir kumaşla sarılmış halde bulunmuştur. En önemli buluntu, kamaşık işçiliği nedeniyle imparatora ait olması muhtemel üzerinde çiçek taşıyan mavi-yeşil küreye ait asa'dır.bu alâmetlerin Maxentius taraftarlarınca, onun Milvian Köprüsü Savaşı'nda Constantinus tarafından bozguna uğratılması sonrası boğularak ölmesinin ardından onun hatırasına saygı göstermek için saklanmış gibi göründüğünü söylemiştir. Buluntular, geçici olarak Palazzo Massimo alle Terme'deki Roma Ulusal Müzesi'nde sergilenmektedir.

BAZİLİKA (lat. basilica). 
1. Sütun dizileriyle birçok sahna ayrılmış, büyük, dikdörtgen bir salondan oluşan roma yapısı.
2. Aynı plana göre yapılan hıristiyan kilisesi.
3.Bazı kiliselere eski ya da ünlü olmaları nedeniyle ya da bir papalık ayrıcalığı gereğince verilen unvan.
Hem ticaret merkezi, hem mahkeme binası hem de toplantı salonu olarak hizmet vermekteydi. Hristiyanlığın ve Bizans sanatının ilk döneminde çok sayıda.
Bazilika, İö. II. yy. başında roma mimarlığının yarattığı bir yapı türüdür. Vitruvius( Mimarlık Hakkında On Kitap (De architectura libri decem) ile bilinir. başarılı bir mimarlık için "Utilitas, Firmitas, Venustas" (kullanışlılık, sağlamlık, güzellik) etmenlerinin gerekli olduğunu ileri sürmüştür.)
Bir kilise, papadan "bazilika" unvanını alabilir. Bu unvan, öteki onursal ayrıcalıklar yanında ona, katedral dışında kalan bütün öbür kiliseler üzerinde bir öncelik hakkı kazandırır. Bazilikalar büyük ya da küçük olabilir. Yalnız dört büyük bazilika vardır. Bunlar da, roma kiliseleridir: San Giovanni in Laterano, Santa Maria Maggiore, San Pietro in Vaticano ve San Paola fuori le Mur Bunların ana sunaklarında yalnız papa ayin yönetebildiği için bu bölüme papalık sunağı denir. Dünyadaki birçok kiliseye de küçük bazilika unvanı verilmiştir. Lourdes, Montmartre'daki Sacre-Coeur vb. bazilikaları bunlar arasındadır.



Orijinal kapısı 4. yüzyıldan kalma ve bronz. Günümüzde bu tapınak Santi Cosma e Damiano Kilisesi'nin bir parçası olmuş . içerisinde ufak bir müze var.
Romulus ve Remus,Roma mitolojisine göre Roma şehrinin kurucularıdır. Efsaneye göre Savaş Tanrısı Mars ile Rhea Silvia'nın ikizleridir. Romulus,Roma şehri'ni beraber kurduğu kardeşi Remus'u öldürerek tahtın tek sahibi olmuştur. Remus, Romulus ile dalga geçtiği için Romulus'un Remus'u öldürdüğü sanılır. Gerçekte yaşayıp, yaşamadığı bilinmeyen Romulus'un tarihsel bir kişi olduğu şüphelidir.
Efsaneye göre Roma,Truva prensinin  torunları olan Romulus ve Remus adlı ikiz kardeşler tarafından kuruldu. Alba Longa'nın kralı Numitor ,kardeşi tarafından tahtından edilmiş ve Numitor'un kızı Romulus ve Remus'u doğurmuştu.Numitor’un kızı Mars (Roma mitolojisindeki savaş tanrısı)’ın tecavüzüne uğramış bir Vesta bakiresiydi ve bu da ikizleri yarı tanrı konumuna getirmişti. İkizlerin tahtı yeniden ele geçirmelerinden korkan yeni kral, Romulus ve Remus'un boğdurulmasını emretti.Dişi bir kurt (bazı anlatımlara göre bir çobanın karısı) ikizleri kurtardı ve büyüttü. İkizler yeterince büyüdüklerinde Alba Longa tahtını Numitor'a geri verdiler.Ardından kendi şehirlerini kurdular. Ancak Romulus şehrin ilk kralının kim olacağına ilişkin bir tartışmada Remus'u öldürdü. Böylece şehir Romulus'un adıyla anılmaya başlandı.
AEMELİA BAZİLİKASI (Yerebatan Pauli, Basilica Fulvia)
Roma'nın en etkileyici kamu anıtlarından biri olarak kabul edildi. iş ve para değişimi yapılan bir toplantı alanı 
Cumhuriyet Döneminde yapılıp günümüze kalan nadir bazilikalardandır.
MÖ 179 da Marcus Fulvius Nobilior tarafından Basilica Fulvia adıyla inşa edildi.Ölümünden sonra iş arkadaşı Marcus Aemilius Lepidus tarafından tamamlandı.Aemilian ailesi tarafından sıklıkla restore  edildi be su anki adı bazilika.MS 78 de konsolos,Binanın içine doğru kapılarda ağır kesim çerçeveler vardı.Zemin katta dükkanlar, üst katlarda iki merdiven ve bazilika içine doğru üç giriş vardı. kuzey kenarı boyunca ikinci bir koridor vardı. Salonun diğer sütunlar beyaz mermer üsleri ve Korint ile africano idi.
Korint:Bitkilerle süsleme yapılan sütun sanatı.
Kaldırım, çeşitli renkli mermerlerden yapılmış, parçaları hayatta. Ayrıca birinci katın saçaklık beyaz mermer friz önemli parçalarıdır kaybolmamış.
JULIA BAZİLİKASI (Basilica Giulia)
Bir zamanlar Roma Forumu'nda bulunan bir binadır. Antik Roma İmparatorluğu'nda toplantıların ve resmi işlerin yapıldığı bir halk binasıydı. Günümüzde sadece kalıntıları bulunmaktadır.Sezar,bölgeyi yeniden düzenleme çalışmaları sırasında İÖ. 170'te Forum'un güney yanında yapılan Sempronia bazilikası'nı yıktırdı ve yerine Julia bazilikası yaptırdı.

CASTOR VE POLLUX TAPINAĞI

Regillus gölü Savaşı'nda elde edilen zafere şükretmek için inşaa edilmiş olan Roma tapınağı.
Castor ve Pollux, Yunan mitolojisinde Zeus'un Leda'dan olan ikiz çocuklarıdır. Bu tanrılara ait tapınım kültü Yunanistandan Magna Graecia ve Güney İtalya'daki Yunan kültürü yoluyla Roma'ya geçmiştir.
Roma'nın son kralı ve müttefiki olan Latinler, henüz yeni kurulmuş olan Roma Cumhuriyetine karşı savaşmaya devam ediyorlardı. Roma diktatörü savaşı kazanmaları durumunda bir tapınak yaptırmayı adadı.Efsaneye göre, Castor ve Pollux savaş alanında süvari olarak Romalılara yardım ederken görülmüştü. Ardından bir kez daha savaştan sonra Roma atlarını sularken görülmüşler ve böylece zaferi müjdelemişlerdi. Tapınak ikisinin görüldüğü yer olduğu düşünülen alanda inşaa edilmiştir . .
Cumhuriyet döneminde tapınak Roma Senatosu için buluşma yeri olarak hizmet etmiş ve MÖ 2. yüzyıl ortalarında podyumu konuşmacılar için bir platform olarak kullanılmıştır. İmparatorluk döneminde ise tapınak ağırlık ve ölçü ofisi olarak kullanılmış ve devlet hazinesi burada saklanmıştır.
Tapınak, kısa kenarlarda sekiz, uzun kenarlarda on bir Korint düzeninde sütünu sahip bir mabettir.
Korint:Bir sütun sanatıdır..Özelliği;Bitkilerle süsleme
Antik kaynaklara göre podyuma ulaşmak için tek tarafta merdivenler varken yapılan kazılar sonucunda her iki tarafta da merdivenler tanımlanmıştır.
Bu tapınak da tahrip ve talan edilmiş.Geriye sadece üç sütun kalmış ve bunların önünden geçen cadde via Trium Columnarum (üç sütun yolu) olarak adlandırılmıştır. Podyum, kaplamaları olmadan, üç sutun halinde günümüze ulaşmış.

VESTA TAPINAĞI
Vesta, Roma mitolojisine göre aile ve kadından sorumlu tanrıçadır.Roma mitolojisine göre Vesta Bakireleri tanrıça Vesta’nın kutsal bakireleriydi.Tapınağın içinde Vesta Bakireleri tarafından korunan bir ateş yakılır ve sönmesine izin verilmezmiş . Ateşin sönmesi şehir için kötü bir olay olacağı anlamına geliyormuş ve ateşin sönmesine neden olan bakireler cezalandırılırmış .
Vesta Bakireleri Roma’da seçkin ailelerin küçük kızları arasından seçilirdi ama aileler kızlarının rahibe olmalarına pek de sıcak bakmazdı. Vesta Bakireleri'nin sahip oldukları her şey öldükten sonra devlete kalırdı. Ailelerine hiçbir şey bırakamazlardı.
Vesta Bakireleri kendilerini 30 yıl boyunca dine adadıktan sonra serbest kalırdı. 30 yılın sonunda da rahibe kalmaya devam etmek kendi isteklerine bağlıydı. Ancak ne karar verirlerse versinler tüm hayatları boyunca ahlaklı ve erdemli olmak zorundaydılar. Yoksa büyük bir cezaya çarptırılırlardı.Vestalık çok büyük bir onur ve erdem sayıldığı için bu rolü üstlenen kadınlar büyük ayrıcalıklara sahip olurdu.
Vesta Bakireleri Evi










VENÜS ve ROMA TAPINAĞI
Antik Roma'nın en büyük tapınağıdır.  
Venüs Tapınağı Roma'da Sezar Forumu'nda Roma Tanrıçası Venüs adına yaptırılmış bir tapınaktır.
Forum boyunca uzanan uzun bir duvarın sonunda yer alıyordu.Bu alan yangında zarar görmüştü.restore edilmişti. Bugüne kalan üç sütun bu yeniden inşadan kalanlardır. 



ANTONINUS VE FAUSTINA TAPINAĞI


Antoninus:Beş iyi imparatorun'un dördüncüsü.Latince'de ; 'sorumluluk sahibi', 'itaatkar'

Annia Galeria Faustina ya da Yaşlı Faustina, Roma İmparatoriçesi, Roma İmparatoru Antoninus Pius'un karısı ve Roma İmparatoru Marcus Aurelius'un teyzesi. İmparator Marcus Aurelius'la evli olan ve aynı ismi taşıyan kızından ayırt edebilmek için 'yaşlı' ya da 'büyük' olarak adlandırılır.





Rostra

Hatiplerin (orator) toplanan insanlara konuşma yaptığı Curia'nın(Mecaz-ı mürsel olarak kabile üyelerinin bir araya gelerek kabile ile igili meselelerini tartıştıkları yer.) yanında bulunan platformdur.İsmini, ön tarafını süsleyen (MÖ 260'da olan Mylae Deniz Muharebesi'nde ele geçen gemilerin pruvalarının (Pruva:Geminin veya sandalın ön tarafı, baş bölümü )bu alana getirilip sergilenmesinden almıştır. Destekleyici dikey yerleri ve büyük tahta çivi delikleri hâlâ görülmektedir.Söylevlerin verildiği hatip kürsüsü Rostra'nın sütunu ayakta kalmış .

SEZAR TAPINAĞI (TEMPLE OF CAESAR)

Yapımına Sezar'ın evlatlık oğlu Octavian tarafından MÖ 42 yılında Jül Sezar'ın Senato tarafından ölümünün ardından tanrılaştırılmasıyla birlikte başlanmış olan İyonik çıkmalara sahip bir yapı olarak tamamlanan Roma tapınağı.Sezar, Roma'nın kurucusu Romulus'tan sonra tanrılaştırılan ve adına tapınak yapılan Roma'da muhkim ilk kişidir. Sezar tapınağı ile Augustus kişisel ibadetten halk ibadetine geçisi sağlamıştır.
Tapınağın üzerine inşaa edildiği yüksek platform Rostra (Rostra Juli) olarak kullanılmış ve tıpkı Forumun karşısında bulunan Rostra gibi Aktium Savaşı'na( deniz muharebesidir) katılmış gemilerin burnu ile süslenmişti. Platformun ön yüzünde gömme bir yarım daire niş ve Sezar'ın üzerinde yakıldığı bir sunak vardı. Roma mimarisinden tek örnek olan bu değişik detayın nedeni büyük ihtimalle Roma forumunda var olan yer problemin bir sonucudur. 


LUDUS MAGNUS (Büyük Gladyatör Eğitim Okulu)
81-96 yılları arasında Esquilino ve Celio arasındaki vadide İmparator Domitian tarafından yaptırılan ve aynı zaman da çevresinde Cumhuriyet ve Augustus döneminden de yapılar bulunan Roma'nın en büyük Gladyatör arenası. Yapıya ait hala görülebilen kalıntılar ikinci yapım evresine ait olup Trajan dönemini işaret eder (98-117).
Yapılar topluluğunun kalıntıları 1937 yılında keşfedilmesine rağmen, kazılar sadece 20 yıl sonra bitirilmiştir. Ludus Magnus, adının ve inşaat evrelerinin bu derece iyi bilinmesini antik kaynaklara borçludur. Yapıya ait ayrıntılı bir plan, Severus'lar döneminde (3. Yüzyıl başları) yapılmış olan mermer şehir planı Forma Urbis'in bazı parçaları üzerinde çizilmiş olarak bulunmuştur. Her halukârda, bu buluntu sayesinde yapının antik Roma kentinin topografya'sı içinde nerede olduğu yolunda var olan büyük kuşkular,Piazza Iside'de bugün hala görülebilen yapıyla ilişkili olarak giderilmiştir.
Ludus Magnus, bu alana Flavian Anfitiyatrosu'da (Colosseum) yapılacak gösterilerle ilgili olarak kurulmuştur. İki yapı arasındaki bağlantıyı kolaylaştırmak için yapılar bir tünelle birbirine bağlanmıştır. 2.17 m genişliğinde bir girişe sahip bu geçit, anfitiyatro'nun altın başlar ve Ludus'un güneybatı köşesinde sona erer.
İki kademeli olarak inşaa edilen Ludus Magnus'un merkezinde elips şeklinde, gladyatörlerin antremanı için yapılmış bir arena vardı. Etrafında, belkide sınırlı sayıda seyircinin oturabilmesi yapılmış olan bir küçük bir cavea'nın basamakları ayrıca cavea'nın dört tarafıda da (her biri yanı yaklaşık 100m uzunluğunda) traverten sütunlu revaklarlar vardı. Dış taraftaki çok sayıda oda, Gladyatörler tarafından ve etkinliklerin hizmetinde kullanılıyordu. Etrafta görülen sadece bir kaç traverten sütun sırası kalıntısı belkide orijinal yerinde durmaktadırlar.
Revağın kuzeybatı köşesindeki dört küçük fıskıyenin biri olan üçgen fıskıye restore edilmiştir. Fıskıye, cavea'nın eğri duvarları ile sütun sırası arasındadır. Dar açıyla bir birine yaklaşan iki tuğla duvar arasından çimento bir blok günümüze ulaşmıştır.
Tuğla işçiliğinin büyük bir bölümü sonradan sökülmüş olan mermer levhalarla kaplıydı.
Ludus Magnus'un girişleri ana aks üzerinde kurulmuştur. Binanın kuzey cephesinin merkezindeki via Labicana, bekide cavea'da bulunan onursal yer nedeniyle önemli kişilerin giriş-çıkışları için ayrılmıştı.
Ludus Magnus'un varlığı, Flavius anfitiyatrosunda yapılmaktan vazgeçilen gladyatör oyunlarına bağlı olarak sona ermiştir. 6. Yüzyılın ortalarından önce, bölgeye artık eskisi gibi ihtimam gösterilmedi ve nüfusun sürekli azalmasına bağlı olarak bir çok kilise inşaa edildi.

TRAIANUS SÜTUNU ( Colonna Traiana), 

Roma İmparatoru Traianus'un, Roma kentinde gene kendi adını taşıyan Traianus Forumu'nda yaptırdığı (106-113), bugün de ayakta olan anıt.
Roma Forumunda yer alır.
Roma tarzı Dor düzeninde, mermerden bir sütundur.
Dor:Bir sütun sanatıdır.Özellikleri;Süsleme yok.Zeminden başlar.Çatıyı taşır.
Kaidesiyle birlikte yüksekliği 38 m'yi bulur. Kaidenin içinde Traianus'a ait bir mezar odası vardır.
Sütunun içi de oyuktur; burada yer alan bir döner merdivenle en tepeye ulaşılır.
Yapıldığı dönemde sütunun tepesini süsleyen tunç kartal figürü ölümünden sonra Traianus'un tunç bir heykeliyle değiştirilmiş, 1588'de de onun yerine Aziz Pietro'nun bir heykeli konmuştur.
Sütunun dış yüzü sarmal bir bezeme bandıyla kaplıdır. 1,2 m enindeki bir bandın uzunluğu yaklaşık 244 m'dir. Üstünde İmparator Traianus'un Daçya'ya yaptığı iki seferi anlatan alçak kabartma sahneleri vardır.
Sütunun dış yüzeyinde Traianus'un Daçya (Romanya'ya) yaptığı seferi anlatan kabartmalar mevcuttur.

FOKAS SÜTÜNU
Fokas Sütunu Roma Forumu'na yapılan son eklentiydi.Smaragdus tarafından dikilmiş.Sütun Roma Forumu'nda bulunan Rostra'dan daha önce dikilmiştir ve Bizans İmparatoru Fokas(Phocas) onuruna ithaf edilmiş veya yeniden ithaf edilmiştir. Asıl olarak 2.yy'de yapılmış gibi duran oluklu Korint Sütunu, kübik beyaz mermer desteği üzerinde 13.6 metre yüksekliğindedir. Sütunun başının üstünde Fokas heykeli bulunmaktaydı.610 Ekim'inde soysuz (alt tabakadan doğmuş olan) ve gaspçı Fokas, haince yakalanmış, işkence edilmiş, alçakça öldürülmüş ve kaba bir şekilde vücudu parçalanmıştır:her yerde bulunan tüm heykelleri yıkılmıştır. Smaragdus'un minnettarlığının nedeni, Fokas tarafından uzun bir sürgünden geri çağırılmış olması ve Ravenna'daki gücünü tekrar eline geçirmesiydi, bu nedenlerden imparatora teşekkür borcu bulunmaktaydı.
Augustus forumu ise MÖ 41 yılında Augustus'un Caesar'ın katilleri Brutus ve Cassius'a karşı kazandığı zaferin şerefine yapılmış.

PALANTİNO TEPESİ

İngilizce saray anlamındaki "palace" sözcüğünün etimolojik kökenini oluşturur.
Roma'nın yedi tepesi'nden en merkezde olanı ve Roma kentinin tarihi kalıntılar açısından en zengin bölgesi. Roma Forumu'ndan yaklaşık 40 m yukarıdadır  ve tepeden bakar diğere tarafta ise Circus Maximus'a tepeden bakar.
Palatine Tepesi , Romulus ve Remus'un kurt tarafından büyütüldükleri yermiş . Romulus kardeşini öldürdükten sonra daha sonraları Roma olacak köyü burada kurmuş . MÖ 1. Yüzyılda  ise İmparatorlar , senatörler, şairler , hatipler , filozoflar burada kendilerine evler , villalar yaptırmışlar . Birazdan bunlardan birine , diğerlerine göre daha mütevazı olan , Augustus'un eşi Livia ile beraber yaşadıkları ev,Livia Evi.
Bu kısım, "Roma'nın ilk yerleşimi" ilan edilmiştir. 1820 yılında hangi tanrıya ait olduğu belirsiz bir sunak bulunmuştur.Antik Roma'nın ilk imparatoru Augustus'un doğduğu yer olduğu düşünülen Palatino evi ni bulduklarını duyurmuşlardır.
Livia'nın evinin hemen yanında kazı çalışmaları tam olarak bitmemiş ve halkın ziyaretine kapalı olan Cybele Tapınağı bulunur. Bu yapının arkasında ise Tiberius evi olarak adlandırılan yapı bulunur. Bu saray, zaman içerisinde birkaç imparator tarafından genişletilmiş ve Palatino Tepesi'nden Circus Maximus'a doğru uzanmıştır. Severus'un sarayının bitişiğinde Domitian'ın yaptırdığı hipodrom bulunur. (Hipodrom, tarihte ilk olarak Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinde görülen, atlı sporların yapıldığı stadyum, koşu yolu. Geçmişte hem at hem de atlı araba yarışları için kullanılan bu alanlar, günümüzde sadece önemli bir şans oyunu olan at yarışları için kullanılmaktadır. Ayrıca hipodrom sözcüğü artık yalnız koşu pisti için değil aynı zamanda atların ahırlarını da içeren tüm spor tesisi için kullanılmaktadır.)Bu eser, Roma'lılar tarfından Circus, Yunanlılar tarafından ise Cirgus olarak adlandırılan ve araba yarışları için kullanılan bir yapıdır. Aslında tam olarak koşu yarışlarının yapıldığı bir Yunan Stadyum'u olarak tarif etmek daha doğrudur. Her halukarda tam olarak hangi amaçla inşaa edildiği tartışmalıdır. Severus'lar döneminde spor karşılaşmaları için kullanıldığı kesindir ancak daha çok bir stadyum gibi yapılmış bahçe düzenlemesini andırır. 
Tepede 17.yüzyıldan kalma kuşhaneler, Rainaldi tarafından Farnesa ailesi için yapılmıştır: üzerinde bir zamanlar tel kafesler vardı.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder